Biliyoruz ki Manahos deresi selleriyle anılır.
1929 yılındaki büyük selden sonra özellikle Beşköy ve Köprübaşı’ndan birçok aile başka bölgelere yerleşmiş,
1963 yılında yine dere taşarak yatağına yakın köylerde büyük tahribatlara yol açmıştır.
1998 yılında son olarak gerçekleşen sel felaketinde beşköy yerle bir olmuş ve cok sayıda can kaybı meydana gelmişti.
O yıllarda bu tip olaylar destan haline getirilip sokaklarda yüksek sesle okunarak para karşılığı satılırmış.
İşte bir Manahos destanı :
Başın Madur, Omuzların Kurtlusu’lan Sultanmurat dağıdır
Cerrah köyü Limya’ya açılmıştır kolların
Çok huysuzsun dolambaç gider yolların
Nedir senin bu yaptığın Manahoz ?
Bahar mayıs aylarında bulanırsın coşarsın
Dalga vurmaz kenarlara taşarsın
Bu demle hala yaşarsın
Ne tükenmez ömür var sende Manahoz ?
Göneşara başından köprüleri kaldırdın
Gilima ve Macuka’ya aç kurt gibi saldırdın
Fıldoz Ortaköy’e hayn hayn baktın
Cikoli’yi hemen hemen yerinden aldın
Han kahvesinin önünde bir buçuk saat yattın
Mirgandoz’un dibinde çok derinlere daldın.
Güzelleri vardı onlara mı aldandın?
Kör Cafer’in elinden fındıklığını aldın
Gene mi aldı seni tatarhane marazı
Tanımadın mı kör Cafer’i, o köylerin ağası
Hep yaktın çarşıları Reis Bey’e sormadan
İtfaiyeler çalışır gece gündüz durmadan.
Ey Manahoz deresi gidiyorum evime
Diktiğim kıyafetleri sen giy benim yerime.
Kaynak: Sürmene Ajans